Çeşitli sebeplerle çene kavsinde düzensiz dizilimi olan dişlerin veya iskeletsel bozuklukların tel tedavisi ile düzeltilmesini esas alan uzmanlık dalına ortodonti denir.
Ortodonti Tedavisi Neden Yapılır?
Ortodonti tedavisi, braket, tel, plak gibi düzeltici aparatlar kullanımı ile dişlerin düzeltilmesi ve hareket ettirilmesi tedavisidir. Üst çene ve alt çene, diş kavisleri, dişleri destekleyen dokular, dudaklar, yanaklar ve dil ortodontik tedavinin kapsamı içinde yer alır.
Dişlerimizin ve çenelerimizin doğru pozisyonlarda birbirleriyle fonksiyon görebilmeleri tüm solunum ve çiğneme fonksiyonlarımızı etkileyen çok önemli bir faktördür. Ortodontik tedavi, çiğneme fonksiyonunun düzeltilmesi, konuşma fonksiyonunun düzeltilmesi, ağız hijyeninin daha iyi sağlanmasına yardımcı olunması, estetiğin sağlanması ve hastanın toplum içinde kendine olan güvenini artırarak psikolojik destek sağlamaktır.
Ortodonti tedavisi, dişlerdeki çapraşıklığı ve çeneler arasındaki uyumsuzluğu düzeltir; sadece estetiğe yönelik olmayıp, ileride olması muhtemel diş eti hastalıkları ve çene eklemindeki problemleri önler, çiğneme fonksiyonunu ve bozuk olan konuşmayı düzeltmeye yardımcı olur.
Ortodonti Tedavisinin Yaşı Var Mıdır?
Sadece dişlerle ilgili çapraşıklıklar her yaşta tedavi edilebilir.Fakat iskeletsel bozukluk durumlarında (alt çenenin önde ya da fazla geride olması, üst çenenin çok küçük olması vb.) Tedavi ergenlik dönemi tamamlanmadan yapılmalıdır. İleri yaşlarda iskeletsel sorunların tedavisi ortognatik cerrahi adı verilen kapsamlı ameliyatlar ile tedavi edilebilmektedir. Bu tip komplike tedavilere ihtiyaç kalmaması için hastalarımıza 7-8 yaşlarında ortodontik muayene olmalarını önermekteyiz.
ORTODONTİK TEDAVİ SÜRECİ
Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ortodonti tedavisi hareketli veya sabit olarak ikiye ayrılır. Hareketli tedavi ağız içinde hastanın takıp çıkardığı şeffaf plak ya da aparey denen protezlerle yapılır. Genellikle basit çapraşıklıkların, diş arası boşlukların düzeltilmesinde kullanılır. Sabit tedavide ise dişler üzerine sabit hastanın çıkaramayacağı braket adı verilen parçalar yapıştırılır. Bu parçalar metal, seramik, cam olabilir ve özel teller ile birbirine birleştirilir. Bu sayede dişler hareket ettirilerek çapraşıklıklar düzeltilir.
Ortodontik Tedavi Sırasında Nelere Dikkat Etmelidir?
Tedavinin başladığı ilk günlerde, dişlerin üzerine yapıştırılan braketlerin ve tellerin yanağın iç yüzeyinde tahriş yapması doğaldır. Ağız dokuları bu tarz yabancı maddelere çok kolay uyum sağlayacak ve sonraki günlerde bu sorun olmayacaktır. Alışma süresince çok tuzlu ve acı yiyecekler yememek, tahriş olmuş bölgelerin acımaması açısından önemlidir.
Tedavi sırasında özellikle aylık randevulardan sonra dişlerde hassasiyet ve hareket etme hissi olması doğaldır. Bu durumda telaşlanmamalı ve gerekli durumda doktorunuzdan bilgi almalısınız. Sert gıdalar, braketlerinizi kopartabilir ve diş etlerinize hasar verebilir. Braketlerin kopması aynı zamanda tedaviyi de aksatacak, sık sık yaşanması durumunda tedavinin bitirilmesine bile sebep olacaktır. Bu sebeple tedavi sırasında çok sert (fındık, kemikli et vb.) besinler tüketilmemeli, meyveler soyulup dilimlendikten sonra arka dişlerle yenmeli, çekirdekli meyvelerin (zeytin ve erik gibi) çekirdekleri çıkartılmalıdır.
Ortodontik tedaviyle ilgili zorluklara kolaylıkla alışılmakta ve tedavinin ilk birkaç gününden sonra hemen hemen hiç hissedilmemektedir. Tedavi süresince ve sonrasında gülümsemenizde meydana gelen olumlu değişim, tüm bu zorluklara fazlasıyla değecektir.
Ortodonti Tedavisi Sırasında Ağız Nakımı Nasıl Olmalıdır?
Ortodonti tedavisi sırasında diş temizliği çok önemlidir. Teller dişlerin bakımını kısmen zorlaştırsa da düzenli fırçalama halinde gerekli hijyen kolaylıkla sağlanabilir. Dişlerinizi nasıl fırçalayacağınızı hekiminiz size ayrıntılı olarak anlatacaktır. Fırçalama sırasında özellikle dişetleri ile braketler arasındaki alanı iyi temizlemeye dikkat etmek gerekmektedir. İdeal fırçalama süresi 3 dakikadır. Fırçalamadan sonra braketlerin aralarında kalan alanlar da ara yüz fırçası ile temizlenmelidir. Ara yüz fırçaları dikey yönde kullanılmalı, bu sırada diş etlerinin de temizlendiğinden emin olunmalıdır.
Ortodontik tedavide kullanılmak üzere üretilmiş olan superfloss diş iplerinin uç kısımları, tellerin arasından kolayca geçecek biçimde sert yapılmıştır. Hem ortodontik tedavi sırasında, hem de tedavi sonrasında, dişlerin ara yüzlerindeki çürümeyi engellemek açısından diş ipi kullanımı çok önemlidir. Dişlerin yan temas yüzeylerini temizlemenin en etkili metodu ise diş ipi kullanmaktır. Çünkü diş fırçalama ile dişlerin temas yüzeyleri temizlenemez
Ortodontik Tedavide Görülebilecek Riskler Nelerdir?
Ortodontik tedavi, her tedavi gibi, doğru uygulanmazsa bazı sorunlara yol açabilir. Bu sorunlar, genellikle istenen sonucun alınmaması şeklinde ortaya çıkar. Dişler her durumda hastaları memnun edecek kadar düzelirler. Bununla birlikte hekimin deneyimi ve uzmanlığı, vakanın % 100 başarıyla bitirilebilmesi açısından önemlidir.
Ortodontik tedavilerde ortaya çıkabilecek başka bir sorunda, düzenli diş bakımı yapılmaması sonucunda diş çürükleri ve/veya diş eti iltihabı oluşmasıdır. Dişleri çürüten şey teller değil, yiyecek artıklarıdır. Teller, sadece yiyecek birikimini hızlandırırlar. Diş tellerinin bakımı hakkında ortodonti uzmanı mutlaka bilgilendirme yapacaktır. Buna ek olarak, hastanın diş bakımı yeterince iyi değilse, ortodonti uzmanı tedaviye başlamayacaktır.
Literatürde, kısa zamanda aşırı ortodontik kuvvetler uygulanması sonucunda diş köklerinde erimeler olabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle ortodontik tedavi, hekimin planladığı zaman aralığında yapılmalıdır. Diş eti iltihabı nedeniyle çene kemiği yıkımı olan hastalarda, ortodontik tedaviden önce mutlaka diş eti hastalıkları uzmanına (periodontolog) muayene olunmalı ve gerekirse diş eti tedavileri yapılmalıdır.
Ortodonti Tedavisi Sonrasında Nelere Dikkat Etmelidir?
Ortodonti tedavisi sırasında yapılan diş hareketleri, tedavi sonrasında geri dönmek (nüks) isterler. Dişlerin eski hallerine dönmek istemelerinin sebebi, hem diş eti fibrillerinin esnek olmasından, hem de ısırma, çiğneme gibi hareketlerin dişleri ön tarafa doğru hareket ettirmelerinden kaynaklanır. Her hastada farklı bir nüks (geri dönme) eğilimi görülebilir.
Tedavi sonrası, nüksü engellemek için genellikle 2 türlü önlem alırlar. Bunlardan birisi, braketlerin sökülmesinin ardından alt dişlerin iç tarafına uygulanan sabit koruyuculardır (retainer). Bu koruyucular her hangi bir şekilde hissedilmezler ve kolayca temizlenebilirler.
Uygulanan bir başka koruyucu türü ise, hareketli koruyucudur (essix plak). Bunlar şeffaf yapıdadır ve genellikle gece uyku sırasında takılır. Tedavinin bitmesinin ardından ilk ay 24 saat takılırlar ve hekimin tercihine göre takma süresi gittikçe azaltılır.
Ortodontik tedavi sonrasında düzgün hale gelen dişlerimizi korumak, tedavinin kendisi kadar önemlidir. Dişlerin tekrar eski yerlerine gitmelerini engellemek, dişlerimizin ömür boyu hem iyi görünmesini, hem de çiğneme fonksiyonunu tam olarak yapabilmesi sağlar. Bu nedenle hastaların pekiştirme tedavisini özenle takip etmeleri gereklidir.
ÇOCUKLARDA ORTODONTİ TEDAVİSİ
Çocuklarda Ortodontik Muayene İçin En İdeal Yaş Kaçtır?
Ortodontik muayene için en ideal dönem 7-8 yaşlardır. Bu yaşlarda tespit edilemeyen bazı çarpıklıklar, çene yapısı artık oturmaya başladığı için çenenin sağlıklı ve güzel gelişimini etkiler. Süt dişleri değişimini tamamlayıncaya kadar büyümenin de yüzde 95’i tamamlanacaktır. Özellikle asimetrik çene yapısı gibi zor sorunları olan çocukların bu dönemde mutlaka ortodonti muayenesi olması gerekmektedir.
Çocuklarda Koruyucu Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Koruyucu ortodonti tedavilerin başlıca amacı diş çürüklerinin önlenmesine yöneliktir. Süt dişleri, arkalarından gelecek olan daimi dişlere yer tutucu olarak görev yaptıkları için çok önemlidir. Süt dişlerinin çürümemesi için, dişlerin ağıza sürmelerinden itibaren korunmaları gerekir.
Sürme Rehberliği Nasıl Yapılır?
Koruyucu ortodonti kapsamında yer alan diş sürmesi rehberliği; vakanın gereksinimine göre daimi diş çekimi yapılarak veya yapılmaksızın fizyolojik diş hareketlerini yönlendirerek ilerdeki beklenen çapraşıklık durumuna engel olur. Uygun dönemlerde gerekli görülen müdahaleler yapılarak dişlerin fizyolojik sürme yolları yönlendirilir ve böylece kendiliğinden bir düzelme sağlanır. Bazı vakalarda elde edilen sonuç ortodontik tedavi gereksinimini ortadan kaldırırken bazı vakalarda kısa süreli basit bir ortodontik tedavi gerekebilmektedir.
Çocuklarda Durdurucu Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?
Yanlış yutkunma, ağız solunumu, parmak, kalem, dil emme gibi kötü alışkanlıklar dişlerde oluşan açık kapanış gibi ortodontik bozukluklara neden olabilir. Bu alışkanlıklardan bazıları bebeklikten geliyor olabilir. Bu tür durumların varlığında için durdurucu tedaviler uygulayarak bu durumları ortadan kaldırmak gerekir.
Çocuklarda Düzeltici Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?
Ortaya çıkmış olan ortodontik bozuklukların, hareketli aygıtlar ya da braketlerle düzeltilmesi, düzeltici ortodontidir. Tüm ortodontik tedaviler bu sınıflamaya girerler.
ERİŞKİNLERDE ORTODONTİ
Erişkinlerde Ortodontik Tedavi Ne Zaman Gereklidir?
Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Büyüme çağında yapılması gerekli olan, büyümeyi yönlendiren düzeltmeler hariç her türlü diş hareketi, braket, tel ya da şeffaf plak kullanımı ile mümkündür.
Lingual Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?
Hastalara yerleştirilen ve braket adı verilen metaller lingual ortodontik tedavide dişlerin dil tarafına yapıştırılır. Bu sayede hastaların dişlerinin ön yüzeylerinde bir şey gözükmez. Özellikle erişkin hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Estetik ortodonti alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler, hastaların ihtiyaçları doğrutusunda, başkaları tarafından fark edilmeyecek şekilde tasarlanmış tedavi yöntemlerinin gelişmesine yol açtı. Böylece hastalarımızın yaşayabileceği sıkıntılar ve tedavi süresi en aza indirilerek, hem tedaviye uyum kolaylığı, hem de günlük yaşantıda estetik görünümün devamı sağlanmış olur.
Şeffaf Plakla Ortodontik Tedavi Nasıl Uygulanır?
Kliniğimizde, geleneksel ortodontik tel tedavisinin yanı sıra şeffaf plaklarla da ortodontik tedavi yapılmaktadır. Basit ve orta dereceli çapraşık dişler şeffaf plaklarla, dişe sabit braketler yapıştırmadan düzeltilebilmektedir. Birçok birey, şeffaf plaklar ile ortodontik tedaviyi estetik görünümünden ve konforundan dolayı tercih etmektedir. Şeffaf plaklar, braketler gibi dışarıdan bakınca farkedilmez ve istendiğinde çıkartılabilir.Tedavi sırasında acı, ağrı, sızı ile karşılaşılma riski düşüktür. Tedavi sürecinde, plakları takarken peltek konuşmanıza neden olmaz, konuşmanızı olumsuz etkilemez. Tedavi planlaması, dijital ortamda planlanır. Hastadan ölçü alınır. Bu ölçüler scan edilerek bir bilgisayar programına aktarılır. Burada programda dişlerin tahmini hareketleri saptanır ve hastaya özel şeffaf plaklar tasarlanır. Dişlerdeki çapraşıklığın şiddetine göre farklı sayıda yapılan bu plaklar hastalar tarafından 2-3 haftada bir değiştirilerek takılır. Diş düzensizlikleri ve çapraşıklıkları; konforlu ve estetik bir şekilde düzeltilebilir.
Bu tedavide metal teller veya braketler yoktur, bu nedenle ağız yaraları oluşmaz. Şeffaf plağın, gülüşleri değiştiren olağanüstü yöntemi sayesinde tedavi gördüğünüzü neredeyse fark etmezsiniz.
ORTODONTİK BOZUKLUKLARIN KÖKENİ
Ortodontik Bozukluklar Neden Oluşur?
Ortodontik sorunların önemli bir bölümü kalıtsal kökenlidir. Evrimle birlikte insanların çiğ ve sert gıdalar tüketmeleri azalmıştır. Bu nedenle insanoğlu daha küçük çenelere sahip olmaya başlamıştır. Diş büyüklükleri çene büyüklüğü ile uyumlu olmadığında dişsel çapraşıklıklar oluşur. İskeletsel bozukluklar ise daha çok genetik alt yapıya bağlıdır. Genetik olarak aktarılan diş-çene boyutu uyumsuzluklarının çözümü ortodontik tedavi ile yapılır. Genetik aktarım dışında ortodontik sorunların ortaya çıkmasının başka sebepleri de vardır. Bunlardan en önemlisi, süt dişlerinin erken kaybıdır. Süt dişleri, sadece geçici olarak çiğneme fonksiyonunu yerine getirmekle kalmazlar. Bu dişlerin esas görevleri, iskelet sisteminin büyümesinde bir taslak olarak görev yapmak ve daimi dişler için rehber oluşturmaktır. Bu anlamda süt dişlerini, ağıza sürmelerinden itibaren korumalı, fırçalamalı ve kendi doğal süreçlerinde dökülmelerine kadar ağızda tutmalıdır. Bu dişlerin erken kaybı sonucunda çene kemiklerinin gelişimi de olumsuz etkilendiği için, daimi dişlerin sürmeleri gecikebilir ve düzensizlikler oluşabilir. Süt dişleri vaktinden önce düşerse ya da çürük vb. sebeplerle çekilmek zorunda kalınırsa, bu dişlerin yerlerinin korunması amacıyla yer tutucular yapılmalıdır.
Parmak emme, emzik ve biberon emme gibi alışkanlıklar da dişlerde aralanma, yamulma vb. gibi ortodontik sorunlara yol açabilirler. Biberon, en geç 3 yaşlarında bırakılmış olmalıdır. Bu yaşta oluşmuş olan ortodontik sorunlar, alışkanlıkların bırakılmasının ardından belli oranda düzelebilir. Kendi kendine düzelmeyen sorunların tedavisi için, bir dişhekiminin müdahalesi şarttır.
Ortodontik sorunların bir başka sebebi de çocuklarda sık sık tekrar eden enfeksiyon, burun tıkanıklığı ve alerji gibi sorunlar sonucunda ağız solunumu alışkanlığıdır. Normal şartlar altında solunum yapmak için burnumuzu kullanmalıyız. Çocukluktan itibaren devamlı olarak ağız solunumunun yapılması baş postürünün değişmesine ve iskeletsel gelişimin bozulmasına sebep olur. Uzun vadede üst çenede daralma, alt çenenin geride kalması vb gibi iskeletsel ve dişsel sorunlara yol açar. Buna `adenoid yüz tipi` denir. Bu sorunların engellenmesi için çocuklarımızı 4-5 yaşlarında K.B.B. uzmanı bir doktor tarafından muayene ettirmeli ve varsa tedavilerini yaptırmalıyız.
Süt dişlerindeki çürükler, çoğu zaman dikkate alınmaz. Aileler, bu dişlerin geçici olduğunu ve çekilmelerinde herhangi bir sorun olmayacağını düşünür. Oysaki süt dişleri, gelişmekte olan kemik yapısı için bir taslak görevi görmekte, aynı zamanda ileride sürecek olan daimi dişler için yer tutucu görevi yapmaktadır. Bunun yanında, çocuğun beslenmesi, konuşması gibi esas görevlerini de yapar. Bu açıdan süt dişlerinin çürükten korunması, oluşan çürüklerin tedavi edilmesi ve bu dişlerin kaybedilmesi halinde yer tutucuların yapılması, ileride oluşabilecek bozuklukların engellenmesi açısından çok önemlidir. Bir sorunun oluşmasının engellenmesi, o sorunu çözmekten çok daha kolay ve ucuzdur.