Zirkonyum Diş Nedir? Zirkonyum Diş Kaplama Nasıl Yapılır?

 

Zirkonyum diş, pek çok kişinin tercih ettiği bir diş kaplama yöntemidir. Zirkonyum Diş Fiyatları 2022 itibariyle, yapılacak işlemlere göre hesaplanabilir.

Zirkonyum dişlerin, diş hekimliğinde çok tercih edilmelerinin en önemli sebeplerinden biri, estetik açıdan oldukça uygun olmalarıdır. Ayrıca, zirkonyum kaplamaların dişe ya da diş eti dokularına herhangi bir zarar vermemesi ve sağlam yapıda olmaları gibi birçok avantajı da bulunmaktadır.

Zirkonyum diş kaplamalarının işçilikleri; klasik, porselen metal destekli kaplamalara benzemektedir. Bu da gönül rahatlığı ile tercih edilmelerinde bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.

Zirkonyum Diş Nedir?

Zirkonyum diş, beyaz renkte olan metal üzerine gerçekleştirilen kaplama uygulamalarına denilmektedir. Zirkonyum diş kaplamalar, özellikle son dönemlerde diş hekimliğinde oldukça popüler hale gelmişlerdir. Bunun en önemli nedenlerinden biri, zirkonyum diş ile dişlerin istenilen pürüzsüz görünüme sahip olabilmesidir. Zirkonyum diş kaplamaların uygulamalarında porselen, beyaz görünümlü bir metal üzerine kaplanır. Bu metalin adı zirkonyumdur. Zirkonyumun en belirgin özelliği ise, ışığı geçiren bir yapısının bulunmasıdır. Bu özellikleri sayesinde zirkonyum dişler doğal dişlerle oldukça uyumludur.

Zirkonyum Diş Kaplama Nedir?

Zirkonyum diş kaplama; beyaz renkli, ışık geçirgenliği bulunan, oldukça sağlam olan, diş üzerinde estetik tedavilere imkân tanıyan ve diş hekimliği alanında metal üstü porselen kaplamalardan sonra yeni bir çığır açan kaplama türüdür.

Yeni nesil bir diş kaplama tedavi yöntemi olan zirkonyum, metal destekli kapmalar ile kıyaslandığında çok daha doğal bir görünüm sağlamaktadır.

Zirkonyum Diş Kaplama Fiyatları 2022

Zirkonyum diş kaplama fiyatlarının, 2022 yılındaki maliyetini belirleyen bazı unsurlar mevcuttur. Bunlar:

  • Hastanın gereksinim duyduğu tedaviler ve bunlarda diş hekiminin kullanacağı malzemeler
  • İşlem sırasında kullanılacak cihazlar
  • Diş hekiminin işlem için belirlemiş olduğu ücret
  • Kaplama yapılacak diş sayısı

Zirkonyum diş kaplama yaptıracak olan kişiler ortalama bir maliyet ile karşılaşırlar. Ancak yapılacak işlemler, gerekli farklı tedaviler ve doktorun hizmeti gibi etkenler nedeniyle fiyat değişiklikleri görmek mümkündür.

Zirkonyum Diş Tek Tek mi Takılır?

Zirkonyum dişlerin tek tek takılması hem çok daha sağlıklıdır hem de estetik açıdan daha tatmin edicidir. Ayrıca her dişe kaplama yapılması gerekli olmayabilir. Örneğin, tüm dişler restore edilse de bazıları estetik dolgu ile halledilirken bazılarına lamine yapılabilir. Ayrıca, artık çok hasar görmüş olan dişlerde de zirkonyum kaplama uygulanabilmektedir.

Şayet, eksik dişiniz bulunmuyorsa, hepsine zirkonyum yapılması gereksizdir. Eksik diş olması halinde ise, zirkonyum dişler köprü oluşturacak şekilde hazırlanarak birlikte takılabilmektedir.

Zirkonyum Diş Kaplama Nedir?

Zirkonyum diş kaplama, genel olarak porselen şeklinde uygulanmaktadır ve metal destekli ya da metal desteksiz olarak ikiye ayrılır. Daha estetik bir gülüş elde etmek isteyen hastalar adına diş hekimliği alanında estetik tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Bu estetik tedaviler arasında en sık kullanılan ise zirkonyum alt yapılı dişlerdir.

Zirkonyum; saf mineral halinde değil, yüksek ısıya sahip özel fırınlarda seramiğe dönüştürülerek işlenmektedir. Metal desteksiz kaplama grubunda yer alan zirkonyum kaplamalar, metal destekliler ile kıyaslandıklarında çok daha doğal bir görünüm sundukları için gülüş estetiğinin olmazsa olmazları arasında yer almaktadırlar.

Zirkonyum diş kaplamalar, normal dişlerle neredeyse birebir aynı renkte hazırlanmaktadır. Ayrıca gerekli görülmesi halinde doğal dişlere de diş beyazlatma işlemi uygulanarak tüm dişlerin birbirleriyle ahenk içerisinde olması sağlanır. Zirkonyum diş kaplamalar diş etleri ile de oldukça uyumludur. Bu nedenle diş eti hastalıkları başta olmak üzere hiçbir olumsuz soruna yol açmazlar.

Porselen Diş mi Zirkonyum mu?

İlk olarak; bu sorunun cevabını değerlendirirken, porselen dişi metal destekli porselen olarak değerlendirdiğimizi bilmeniz gerekir. Çünkü, günümüzde zirkonyum kaplamaların üzerlerine de porselen tozu ile işlem yapılabilmekte ve aynı metal üstü porselen uygulamalarında olduğu gibi bu kaplamalar da porselen fırınına girebilmektedirler.

Dişlerin; yapısal olarak bozulmalarında, diş noksanlıklarında ya da diş estetiğinde dişlerin kesilmesinin ardından protez yapılmaktadır. Kesilen dişlerin üzerine gerçekleştirilen protezler ise; zirkonyum, tam porselen, lamine, metal üstü porselen ve e-max olabilmektedir. Ancak en çok tercih edilen kaplama türleri zirkonyum ve porselen kaplamalardır.

Zirkonyum kaplamaların metal üstü porselene oranla ışık geçirgenlikleri oldukça fazladır. Bu nedenle de zirkonyum kaplama dişler, doğal dişlere oldukça yakın bir ışık geçirgenliğine sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle de zirkonyum diş, porselen dişlere oranla daha çok tercih edilmektedir.

Diş eti ile uyum da zirkonyum kaplamalarda çok daha iyidir. Zirkonyum kaplama, dişlerin alt ve üst yapıları da doğal diş rengi gibi beyaz olduğu için, diş etlerinde de oldukça doğal bir görünüm sunarak morumsu bir görüntünün oluşmasını engellemektedir.

Zirkonyum diş fiyatları, metal ayaklı porselen dişlere oranla biraz daha yüksektir. Bu nedenle dişlerin görünürlüğünün oldukça az olduğu arka dişlerde, genellikle metal ayaklı porselen dişler tercih edilmektedir.

Zirkonyum Diş Nasıl Yapılır?

Zirkonyum diş yapımı esnasında genel olarak uygulanan işlemler şunlardır:

  • Klinik muayene yapılarak, hastanın genel diş durumu, diş hekimince gözlemlenmektedir.
  • Özel ölçüm yöntemleri kullanılarak hastanın kaplama yapılmasını istediği dişlerin ölçüsü alınır ve laboratuara gönderilir. Ölçüm alma işlemi esnasında, normal dişlerim zarar görecek mi diye kaygılanmaya gerek yoktur. Çünkü ölçüm alma işleminin dişler üzerinde hiçbir olumsuz etkisi bulunmamaktadır.
  • Diş ölçümü esnasında, zirkonyum yapılacak diş ya da dişler törpülenerek ölçü alınmaktadır. Bu işlemin ardından ise törpülenen dişlerin sıcak ve soğuk gibi durumlarda sızlamasını önlemek adına, diş hekimi tarafından hazırlanan geçici diş ya da dişler takılmaktadır.
  • Laboratuvarda hastaya özel olarak üretilen kaplama dişler, diş hekiminin kliniğine geldiğinde doktor, hastanın geçici kaplama dişlerini çıkarır. Dişler birkaç santim kadar törpülenerek kaplamanın takılması için hazır hale getirilir. Tıraşlama denilen bu işlem lokal anestezi ile gerçekleştirilir ve bu sayede herhangi bir ağrı hissedilmez.
  • Zirkonyum kaplama dişler, özel yapıştırıcıları ile törpülenen dişlerin üzerine yerleştirilir. Çok kısa süre zarfında da kalıcı olarak yapışması gerçekleşir.

Ortodonti Tedavisi Nedir? Ortodontik Tedavi Nasıl Uygulanır ?

Çeşitli sebeplerle çene kavsinde düzensiz dizilimi olan dişlerin veya iskeletsel bozuklukların tel tedavisi ile düzeltilmesini esas alan uzmanlık dalına ortodonti denir.

Ortodonti Tedavisi Neden Yapılır?

Ortodonti tedavisi, braket, tel, plak gibi düzeltici aparatlar kullanımı ile dişlerin düzeltilmesi ve hareket ettirilmesi tedavisidir. Üst çene ve alt çene, diş kavisleri, dişleri destekleyen dokular, dudaklar, yanaklar ve dil ortodontik tedavinin kapsamı içinde yer alır.

Dişlerimizin ve çenelerimizin doğru pozisyonlarda birbirleriyle fonksiyon görebilmeleri tüm solunum ve çiğneme fonksiyonlarımızı etkileyen çok önemli bir faktördür. Ortodontik tedavi, çiğneme fonksiyonunun düzeltilmesi, konuşma fonksiyonunun düzeltilmesi, ağız hijyeninin daha iyi sağlanmasına yardımcı olunması, estetiğin sağlanması ve hastanın toplum içinde kendine olan güvenini artırarak psikolojik destek sağlamaktır.

Ortodonti tedavisi, dişlerdeki çapraşıklığı ve çeneler arasındaki uyumsuzluğu düzeltir; sadece estetiğe yönelik olmayıp, ileride olması muhtemel diş eti hastalıkları ve çene eklemindeki problemleri önler, çiğneme fonksiyonunu ve bozuk olan konuşmayı düzeltmeye yardımcı olur. 

Ortodonti Tedavisinin Yaşı Var Mıdır?

Sadece dişlerle ilgili çapraşıklıklar her yaşta tedavi edilebilir.Fakat iskeletsel bozukluk durumlarında (alt çenenin önde ya da fazla geride olması, üst çenenin çok küçük olması vb.) Tedavi ergenlik dönemi tamamlanmadan yapılmalıdır. İleri yaşlarda iskeletsel sorunların tedavisi ortognatik cerrahi adı verilen kapsamlı ameliyatlar ile tedavi edilebilmektedir. Bu tip komplike tedavilere ihtiyaç kalmaması için hastalarımıza 7-8 yaşlarında ortodontik muayene olmalarını önermekteyiz.

ORTODONTİK TEDAVİ SÜRECİ

Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ortodonti tedavisi hareketli veya sabit olarak ikiye ayrılır. Hareketli tedavi ağız içinde hastanın takıp çıkardığı şeffaf plak ya da aparey denen protezlerle yapılır. Genellikle basit çapraşıklıkların, diş arası boşlukların düzeltilmesinde kullanılır. Sabit tedavide ise dişler üzerine sabit hastanın çıkaramayacağı braket adı verilen parçalar yapıştırılır. Bu parçalar metal, seramik, cam olabilir ve  özel teller ile birbirine birleştirilir. Bu sayede dişler hareket ettirilerek çapraşıklıklar düzeltilir.

Ortodontik Tedavi Sırasında Nelere Dikkat Etmelidir?

Tedavinin başladığı ilk günlerde, dişlerin üzerine yapıştırılan braketlerin ve tellerin yanağın iç yüzeyinde tahriş yapması doğaldır. Ağız dokuları bu tarz yabancı maddelere çok kolay uyum sağlayacak ve sonraki günlerde bu sorun olmayacaktır. Alışma süresince çok tuzlu ve acı yiyecekler yememek, tahriş olmuş bölgelerin acımaması açısından önemlidir.

Tedavi sırasında özellikle aylık randevulardan sonra dişlerde hassasiyet ve hareket etme hissi olması doğaldır. Bu durumda telaşlanmamalı ve gerekli durumda doktorunuzdan bilgi almalısınız. Sert gıdalar, braketlerinizi kopartabilir ve diş etlerinize hasar verebilir. Braketlerin kopması aynı zamanda tedaviyi de aksatacak, sık sık yaşanması durumunda tedavinin bitirilmesine bile sebep olacaktır. Bu sebeple tedavi sırasında çok sert (fındık, kemikli et vb.) besinler tüketilmemeli, meyveler soyulup dilimlendikten sonra arka dişlerle yenmeli, çekirdekli meyvelerin (zeytin ve erik gibi) çekirdekleri çıkartılmalıdır.

Ortodontik tedaviyle ilgili zorluklara kolaylıkla alışılmakta ve tedavinin ilk birkaç gününden sonra hemen hemen hiç hissedilmemektedir. Tedavi süresince ve sonrasında gülümsemenizde meydana gelen olumlu değişim, tüm bu zorluklara fazlasıyla değecektir.

Ortodonti Tedavisi Sırasında Ağız Nakımı Nasıl Olmalıdır?

Ortodonti tedavisi sırasında diş temizliği çok önemlidir. Teller dişlerin bakımını kısmen zorlaştırsa da düzenli fırçalama halinde gerekli hijyen kolaylıkla sağlanabilir. Dişlerinizi nasıl fırçalayacağınızı hekiminiz size ayrıntılı olarak anlatacaktır. Fırçalama sırasında özellikle dişetleri ile braketler arasındaki alanı iyi temizlemeye dikkat etmek gerekmektedir. İdeal fırçalama süresi 3 dakikadır. Fırçalamadan sonra braketlerin aralarında kalan alanlar da ara yüz fırçası ile temizlenmelidir. Ara yüz fırçaları dikey yönde kullanılmalı, bu sırada diş etlerinin de temizlendiğinden emin olunmalıdır.

Ortodontik tedavide kullanılmak üzere üretilmiş olan superfloss diş iplerinin uç kısımları, tellerin arasından kolayca geçecek biçimde sert yapılmıştır. Hem ortodontik tedavi sırasında, hem de tedavi sonrasında, dişlerin ara yüzlerindeki çürümeyi engellemek açısından diş ipi kullanımı çok önemlidir. Dişlerin yan temas yüzeylerini temizlemenin en etkili metodu ise diş ipi kullanmaktır. Çünkü diş fırçalama ile dişlerin temas yüzeyleri temizlenemez

Ortodontik Tedavide Görülebilecek Riskler Nelerdir?

Ortodontik tedavi, her tedavi gibi, doğru uygulanmazsa bazı sorunlara yol açabilir. Bu sorunlar, genellikle istenen sonucun alınmaması şeklinde ortaya çıkar. Dişler her durumda hastaları memnun edecek kadar düzelirler. Bununla birlikte hekimin deneyimi ve uzmanlığı, vakanın % 100 başarıyla bitirilebilmesi açısından önemlidir.

Ortodontik tedavilerde ortaya çıkabilecek başka bir sorunda, düzenli diş bakımı yapılmaması sonucunda diş çürükleri ve/veya diş eti iltihabı oluşmasıdır. Dişleri çürüten şey teller değil, yiyecek artıklarıdır. Teller, sadece yiyecek birikimini hızlandırırlar. Diş tellerinin bakımı hakkında ortodonti uzmanı mutlaka bilgilendirme yapacaktır. Buna ek olarak, hastanın diş bakımı yeterince iyi değilse, ortodonti uzmanı tedaviye başlamayacaktır.

Literatürde, kısa zamanda aşırı ortodontik kuvvetler uygulanması sonucunda diş köklerinde erimeler olabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle ortodontik tedavi, hekimin planladığı zaman aralığında yapılmalıdır. Diş eti iltihabı nedeniyle çene kemiği yıkımı olan hastalarda, ortodontik tedaviden önce mutlaka diş eti hastalıkları uzmanına (periodontolog) muayene olunmalı ve gerekirse diş eti tedavileri yapılmalıdır.

Ortodonti Tedavisi Sonrasında Nelere Dikkat Etmelidir? 

Ortodonti tedavisi sırasında yapılan diş hareketleri, tedavi sonrasında geri dönmek (nüks) isterler. Dişlerin eski hallerine dönmek istemelerinin sebebi, hem diş eti fibrillerinin esnek olmasından, hem de ısırma, çiğneme gibi hareketlerin dişleri ön tarafa doğru hareket ettirmelerinden kaynaklanır. Her hastada farklı bir nüks (geri dönme) eğilimi görülebilir.

Tedavi sonrası, nüksü engellemek için genellikle 2 türlü önlem alırlar. Bunlardan birisi, braketlerin sökülmesinin ardından alt dişlerin iç tarafına uygulanan sabit koruyuculardır (retainer). Bu koruyucular her hangi bir şekilde hissedilmezler ve kolayca temizlenebilirler.

Uygulanan bir başka koruyucu türü ise, hareketli koruyucudur (essix plak). Bunlar şeffaf yapıdadır ve genellikle gece uyku sırasında takılır. Tedavinin bitmesinin ardından ilk ay 24 saat takılırlar ve hekimin tercihine göre takma süresi gittikçe azaltılır.

Ortodontik tedavi sonrasında düzgün hale gelen dişlerimizi korumak, tedavinin kendisi kadar önemlidir. Dişlerin tekrar eski yerlerine gitmelerini engellemek, dişlerimizin ömür boyu hem iyi görünmesini, hem de çiğneme fonksiyonunu tam olarak yapabilmesi sağlar. Bu nedenle hastaların pekiştirme tedavisini özenle takip etmeleri gereklidir.

ÇOCUKLARDA ORTODONTİ TEDAVİSİ

Çocuklarda Ortodontik Muayene İçin En İdeal Yaş Kaçtır?

Ortodontik muayene için en ideal dönem 7-8 yaşlardır. Bu yaşlarda tespit edilemeyen bazı çarpıklıklar, çene yapısı artık oturmaya başladığı için çenenin sağlıklı ve güzel gelişimini etkiler. Süt dişleri değişimini tamamlayıncaya kadar büyümenin de yüzde 95’i tamamlanacaktır. Özellikle asimetrik çene yapısı gibi zor sorunları olan çocukların bu dönemde mutlaka ortodonti muayenesi olması gerekmektedir.

Çocuklarda Koruyucu Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?

Koruyucu ortodonti tedavilerin başlıca amacı diş çürüklerinin önlenmesine yöneliktir. Süt dişleri, arkalarından gelecek olan daimi dişlere yer tutucu olarak görev yaptıkları için çok önemlidir. Süt dişlerinin çürümemesi için, dişlerin ağıza sürmelerinden itibaren korunmaları gerekir.

Sürme Rehberliği Nasıl Yapılır?

Koruyucu ortodonti kapsamında yer alan diş sürmesi rehberliği; vakanın gereksinimine göre daimi diş çekimi yapılarak veya yapılmaksızın fizyolojik diş hareketlerini yönlendirerek ilerdeki beklenen çapraşıklık durumuna engel olur. Uygun dönemlerde gerekli görülen müdahaleler yapılarak dişlerin fizyolojik sürme yolları yönlendirilir ve böylece kendiliğinden bir düzelme sağlanır. Bazı vakalarda elde edilen sonuç ortodontik tedavi gereksinimini ortadan kaldırırken bazı vakalarda kısa süreli basit bir ortodontik tedavi gerekebilmektedir.

Çocuklarda Durdurucu Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?

Yanlış yutkunma, ağız solunumu, parmak, kalem, dil emme gibi kötü alışkanlıklar dişlerde oluşan açık kapanış gibi ortodontik bozukluklara neden olabilir. Bu alışkanlıklardan bazıları bebeklikten geliyor olabilir. Bu tür durumların varlığında için durdurucu tedaviler uygulayarak bu durumları ortadan kaldırmak gerekir.

Çocuklarda Düzeltici Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?

Ortaya çıkmış olan ortodontik bozuklukların, hareketli aygıtlar ya da braketlerle düzeltilmesi, düzeltici ortodontidir. Tüm ortodontik tedaviler bu sınıflamaya girerler.

ERİŞKİNLERDE ORTODONTİ

Erişkinlerde Ortodontik Tedavi Ne Zaman Gereklidir?

Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Büyüme çağında yapılması gerekli olan, büyümeyi yönlendiren düzeltmeler hariç her türlü diş hareketi, braket, tel ya da şeffaf plak kullanımı ile mümkündür.

Lingual Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?

Hastalara yerleştirilen ve braket adı verilen metaller lingual ortodontik tedavide dişlerin dil tarafına yapıştırılır. Bu sayede hastaların dişlerinin ön yüzeylerinde bir şey gözükmez. Özellikle erişkin hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Estetik ortodonti alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler, hastaların ihtiyaçları doğrutusunda, başkaları tarafından fark edilmeyecek şekilde tasarlanmış tedavi yöntemlerinin gelişmesine yol açtı. Böylece hastalarımızın yaşayabileceği sıkıntılar ve tedavi süresi en aza indirilerek, hem tedaviye uyum kolaylığı, hem de günlük yaşantıda estetik görünümün devamı sağlanmış olur.

Şeffaf Plakla Ortodontik Tedavi Nasıl Uygulanır?

Kliniğimizde, geleneksel ortodontik tel tedavisinin yanı sıra şeffaf plaklarla da ortodontik tedavi yapılmaktadır. Basit ve orta dereceli çapraşık dişler şeffaf plaklarla, dişe sabit braketler yapıştırmadan düzeltilebilmektedir. Birçok birey, şeffaf plaklar ile ortodontik tedaviyi estetik görünümünden ve konforundan dolayı tercih etmektedir. Şeffaf plaklar, braketler gibi dışarıdan bakınca farkedilmez ve istendiğinde çıkartılabilir.Tedavi sırasında acı, ağrı, sızı ile karşılaşılma riski düşüktür. Tedavi sürecinde, plakları takarken peltek konuşmanıza neden olmaz, konuşmanızı olumsuz etkilemez. Tedavi planlaması, dijital ortamda planlanır. Hastadan ölçü alınır. Bu ölçüler scan edilerek bir bilgisayar programına aktarılır. Burada programda dişlerin tahmini hareketleri saptanır ve hastaya özel şeffaf plaklar tasarlanır. Dişlerdeki çapraşıklığın şiddetine göre farklı sayıda yapılan bu plaklar hastalar tarafından 2-3 haftada bir değiştirilerek takılır. Diş düzensizlikleri ve çapraşıklıkları; konforlu ve estetik bir şekilde düzeltilebilir.

Bu tedavide metal teller veya braketler yoktur, bu nedenle ağız yaraları oluşmaz. Şeffaf plağın, gülüşleri değiştiren olağanüstü yöntemi sayesinde tedavi gördüğünüzü neredeyse fark etmezsiniz.

ORTODONTİK BOZUKLUKLARIN KÖKENİ

Ortodontik Bozukluklar Neden Oluşur?

Ortodontik sorunların önemli bir bölümü kalıtsal kökenlidir. Evrimle birlikte insanların çiğ ve sert gıdalar tüketmeleri azalmıştır. Bu nedenle insanoğlu daha küçük çenelere sahip olmaya başlamıştır. Diş büyüklükleri çene büyüklüğü ile uyumlu olmadığında dişsel çapraşıklıklar oluşur. İskeletsel bozukluklar ise daha çok genetik alt yapıya bağlıdır. Genetik olarak aktarılan diş-çene boyutu uyumsuzluklarının çözümü ortodontik tedavi ile yapılır. Genetik aktarım dışında ortodontik sorunların ortaya çıkmasının başka sebepleri de vardır. Bunlardan en önemlisi, süt dişlerinin erken kaybıdır. Süt dişleri, sadece geçici olarak çiğneme fonksiyonunu yerine getirmekle kalmazlar. Bu dişlerin esas görevleri, iskelet sisteminin büyümesinde bir taslak olarak görev yapmak ve daimi dişler için rehber oluşturmaktır. Bu anlamda süt dişlerini, ağıza sürmelerinden itibaren korumalı, fırçalamalı ve kendi doğal süreçlerinde dökülmelerine kadar ağızda tutmalıdır. Bu dişlerin erken kaybı sonucunda çene kemiklerinin gelişimi de olumsuz etkilendiği için, daimi dişlerin sürmeleri gecikebilir ve düzensizlikler oluşabilir. Süt dişleri vaktinden önce düşerse ya da çürük vb. sebeplerle çekilmek zorunda kalınırsa, bu dişlerin yerlerinin korunması amacıyla yer tutucular yapılmalıdır.

Parmak emme, emzik ve biberon emme gibi alışkanlıklar da dişlerde aralanma, yamulma vb. gibi ortodontik sorunlara yol açabilirler. Biberon, en geç 3 yaşlarında bırakılmış olmalıdır. Bu yaşta oluşmuş olan ortodontik sorunlar, alışkanlıkların bırakılmasının ardından belli oranda düzelebilir. Kendi kendine düzelmeyen sorunların tedavisi için, bir dişhekiminin müdahalesi şarttır.

Ortodontik sorunların bir başka sebebi de çocuklarda sık sık tekrar eden enfeksiyon, burun tıkanıklığı ve alerji gibi sorunlar sonucunda ağız solunumu alışkanlığıdır. Normal şartlar altında solunum yapmak için burnumuzu kullanmalıyız. Çocukluktan itibaren devamlı olarak ağız solunumunun yapılması baş postürünün değişmesine ve iskeletsel gelişimin bozulmasına sebep olur. Uzun vadede üst çenede daralma, alt çenenin geride kalması vb gibi iskeletsel ve dişsel sorunlara yol açar. Buna `adenoid yüz tipi` denir. Bu sorunların engellenmesi için çocuklarımızı 4-5 yaşlarında K.B.B. uzmanı bir doktor tarafından muayene ettirmeli ve varsa tedavilerini yaptırmalıyız.

Süt dişlerindeki çürükler, çoğu zaman dikkate alınmaz. Aileler, bu dişlerin geçici olduğunu ve çekilmelerinde herhangi bir sorun olmayacağını düşünür. Oysaki süt dişleri, gelişmekte olan kemik yapısı için bir taslak görevi görmekte, aynı zamanda ileride sürecek olan daimi dişler için yer tutucu görevi yapmaktadır. Bunun yanında, çocuğun beslenmesi, konuşması gibi esas görevlerini de yapar. Bu açıdan süt dişlerinin çürükten korunması, oluşan çürüklerin tedavi edilmesi ve bu dişlerin kaybedilmesi halinde yer tutucuların yapılması, ileride oluşabilecek bozuklukların engellenmesi açısından çok önemlidir. Bir sorunun oluşmasının engellenmesi, o sorunu çözmekten çok daha kolay ve ucuzdur.

Köprü Diş Nedir ? Köprü Diş Nasıl Yapılır? Köprü Diş Fiyatları

 Köprü diş; implant ve benzeri yöntemlere kıyasla, diş köprüsü fiyatları 2021 yılında çok hesaplı olduğundan sıkça tercih edilen yöntemlerden biridir.

 Diş köprüsü, diş kaybı nedeniyle ortaya çıkan diş kayıplarındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Diş köprüsünde restorasyon, boşluğun iki tarafında bulunan komşu dişlerden destek alınarak ve söz konusu dişlerin arasında köprü oluşturularak, eksik dişlerin sabit olarak tamamlanmasını sağlamaktadır.

Diş köprüsü, dişler arasındaki büyük ya da küçük boşlukları başarılı olarak kapatabilmektedir. Kullanılan materyallere ve restorasyonun destek dişlerle olan bağlantısına göre farklı köprü çeşitleri kullanılabilmektedir. Köprü diş yapımı, oldukça kısa zaman içerisinde gerçekleştirilebildiği için, diş eksikliklerinin tedavisinde çok uzun zamandır kullanılmaktadır.

Köprü Diş Nedir?

Köprü diş, ağız içindeki eksik diş yerine kullanılan sabit diş protez tedavisidir. Köprü dişlerin uygulanabilmesi için en az 1 tane dayanak diş ya da implant gerektiği için dişsiz olan hastalara uygulanamamaktadır. Köprü diş uygulaması, protetik diş hekimi tarafından yapılmaktadır.

Köprü dişler; hastaların kaybettikleri fonksiyon, estetik ve fonasyonu yeniden kazandırmak amacıyla yapılmaktadır. Protezler pek çok materyalden yapılabilmektedir, fakat sağlamlık ve dayanıklılık bakımından en çok tercih edilenler metal alt yapıya sahip seramik köprülerdir.

Köprü Diş Nasıl Yapılır?

Köprü dişin yapılışı, sağlam dişlerden destek alıp kaybedilen dişlerin yarattığı boşlukları doldurarak gerçekleşir. Köprü diş uygulaması, çeşidine göre bir ya da daha çok diş boşluğu için uygulanabilmektedir. Köprü diş uygulamasında önem taşıyan nokta, sol ve sağ tarafta destek alınabilecek sağlıklı komşu dişlere gereksinim olmasıdır.

 Diş hekimi ile gerçekleştirilecek ilk muayene esnasında, diş eksiliği bulunan yere göre köprü diş çeşidine karar verilmektedir. Köprü dişe karar verildikten sonra destek sağlayacak olan sol ve sağ dişler bir miktar törpülenip küçültülür. Bu işlemin amacı, hazırlanacak yeni diş adına yeterli boşluğun sağlanabilmesidir.

Dişler törpülendikten sonra, hazırlanacak köprü diş için ölçüler alınmaktadır. Destek dişlerin törpülenmesiyle, dentin denilen hassas diş tabakası meydana çıkmaktadır. Kalıcı köprü diş tedavisi uygulanana kadar, dişlerin soğuk/ sıcak hassasiyetine engel olmak amacıyla geçici bir köprü diş takılmaktadır.

Ölçüsü alınmış olan köprü dişler, yaklaşık 3 ile 10 gün arasında hazırlanır. Hazırlanan yapay diş, diş hekimine ulaştığında prova yapılır. Köprü dişlerin; ağızdaki diğer dişler ile uyumu, büyüklüğü, renk benzerliği ve dişlerin kapanabilirliği gibi hem fonksiyonel hem de estetik özellikleri kontrol edilmektedir. Herhangi bir sorun tespit edilmesi halinde, diş hekimleri tarafından sorun hızla giderilmekte ve sonrasında köprü diş yapıştırılmaktadır.

Köprü Diş Çeşitleri

 Köprü diş çeşitleri, klinik olarak pratikte 4 farklı yöntemle uygulanmaktadır. Bunlar:

  • Geleneksel
  • Serbest sonlu
  • Marylan
  • İmplant destekli

Diş tedavilerindeki asıl amaç, mümkün olduğunca sağlıklı diş dokusunun korunmasının sağlanmasıdır. Bu sebeple komşu dişleri koruyabilmek için farklı türler geliştirilmiştir.  Köprü protezler genellikle destek veren komşu dişe tutunma türüne göre sınıflandırılmaktadır.

Geleneksel protez uygulaması için, diş eksikliği bulunan bölge ile komşu olan sağlıklı diş aşındırılarak küçültülmektedir. Bunun yanı sıra diş kesimi gerekmeden yapılabilen köprüler de mevcuttur. Restorasyon işlemlerinde; porselen köprü, metal alaşımlar ve zirkonyum gibi değişik türde materyaller de kullanılabilmektedir.

Geleneksel Köprü:

Bu köprü çeşidinde, boşluğun her iki tarafındaki dişleri kaplayan kaplamalar ve söz konusu kaplamalar arasındaki eksik dişin yerini dolduracak gövde diş yer almaktadır. Gövde diş, eksik diş formunda şekillendirilmekte ve boşluğun her iki tarafındaki dişlere kaplamalarla tutturulmaktadır.

Bu tarz restorasyonlarda köprünün sabit olarak kalabilmesi için, boşluğa komşu doğal dişlerin, biraz aşındırılarak küçültülmesi gerekmektedir. Geleneksel yaklaşımının sunduğu en büyük avantaj, estetik açıdan hoş bir diş görünüm ve sağlam tutuculuktur. Destek dişlere yapıştırılarak gerçekleştirilen restorasyonlar kolayca düşmezler.

Serbest Sonlu:

Asma köprü olarak da bilinen serbest köprüler, boşluğun yalnızca bir tarafında sağlam diş olması halinde tercih edilmektedir. Diş hekimliği alanında kullanım amacı, genel olarak hastayı hareketli protez kullanma zorunluluğundan kurtarmaktır.

Maryland Köprü:

Maryland ya da Adeziv olarak da isimlendirilen kanatlı köprü diş uygulaması, özellikle önde bulunan dişlerin restorasyonlarında kullanılmaktadır. Eksik dişin yerine yalancı diş olarak hazırlanarak, komşu olan dişlerin arka yüzeylerine tutturulmaktadır.

Komşu dişlerin arka bölümleri asit ile biraz pürüzlendirilir ve kompozit dolgu maddesiyle hazırlanan restorasyon bu bölümlere yapıştırılır. Bu sayede, diş sağlığında önem taşıyan sağlam komşu dişlerin kesilmesine gerek kalmadan köprü yapılabilmektedir.

Bu köprülerin tutuculuk özellikleri diğerlerine oranla çok daha zayıftır. Bu sebeple güçlü çiğneme kuvvetinin geldiği arka dişlere uygulanmamaktadırlar. Ölçüler laboratuara gönderilir ve hazırlanan porselen dişler komşu dişler ile aynı renkte şekillendirilir.

İmplant Destekli Köprü:

Çenede köprü olacak dişi desteklemek için kullanılabilecek doğal diş kalmadığında kullanılan yöntemdir. Bu yöntemle, diş eksikliği bulunan bölgenin her iki ucundaki çene kemiği içerisine yerleştirilecek implantlar, bir köprüyle birbirlerine bağlanır. Bu uygulama, her diş eksikliği için bir implant yapılması yerine, çok daha az sayıda implant kullanılarak çok sayıda diş noksanlığının giderilmesini sağlar.

Sabit Porselen Köprü Nasıl Yerleştirilir?

Geleneksel diş köprüsü olarak bilinen uygulamanın bir diğer adı da sabit porselen köprüdür. Sabit porselen köprünün yerleştirilmesinde birkaç aşama bulunmaktadır.

  • Köprü dişin yapıştırılacağı doğal iki diş hazırlanır.
  • Diş eti, diş boşluğu ve dişlerin izlenimi hazırlanıp laboratuara gönderilir.
  • Kalıcı köprü gelene dek geçici köprü yerleştirilir.
  • Kalıcı köprü hazırlandığında geçici köprü çıkartılır ve kalıcı olarak diş köprüsü yerleştirilir.

Diş Köprüsü Fiyatları 2022

 Diş köprü fiyatları 2022 yılında etkileyen farklı değişkenler bulunmaktadır. Bunlar:

  • Ağızda bulunan eksik dişlerin sayısı
  • Zirkonyum, kompozit, reçine gibi farklı malzemelerden hangisinin kullanılacağı
  • Diş doktorunun uzmanlığı
  • Diş eti hastalığı ve benzer diş sorunları için uygulanacak ek tedaviler

Yapılacak köprünün türüne bağlı olarak çıkabilecek ek maliyetler

İmplant Diş Nedir? İmplant Diş Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dental implant, diş kökünü taklit eden biyolojik ve biyomekanik ilkelere dayanarak geliştirilmiş, çene kemiği ve diş eti ile biyouyumlu titanyum vidadır. 1960’lardan beri diş eksikliklerinin yerine uygulanan güvenilir ve kanıtlanmış bir tedavi protokolüdür. Yapılan araştırmalarda, uzun dönem implant hastası takiplerinde %98 – %99 başarı oranı bildirilmiştir.

Diş Kayıplarının Genel Vücut Sağlığına Etkisi Nedir?

Diş çürümesi, alışkanlıklar, diş eti hastalıkları, doğuştan diş eksiklikleri, ağız bakımı eksikliği ve kaza (travma) gibi birçok neden diş kaybına neden olabilir. Estetik, konuşma, çiğneme, sindirim ve omurganın desteklenmesi gibi nedenlerle diş eksikliklerini tamamlamak gerekir.

Sağlıklı dişlerde kök, çiğneme basıncını diş kemiğine ileterek kemiğin dikey ve yatay hacminin korunmasını sağlar.  Ancak diş kaybettiğimizde, bitişik dişlerde kayma, fazla yük oluştuğu gibi çene kemiğinde kayıp ve erime süreci başlar.

Diş Kayıplarından Sonra Nasıl Değişikler Olabilir?

  • Estetik değişiklikler; destek eksikliğinden ve dengesiz çiğnemeden dolayı yanak ve dudaklarda çökme, yüz hatlarında asimetriler oluşabilir.
  • Eksik dişin bıraktığı boşluğu doldurmak için komşu ve karşı dişler yüzün ön tarafına, aşağıya doğru kayabilir, çapraşıklıklara, diş dizisinde bozulmalara neden olabilir.
  • Eksik diş ön bölgede bulunuyorsa, konuşurken tükürük kontrolü, koparma fonksiyonu, gülümseme ve kişinin kendine güvenini etkiler.
  • Konuşma ve çiğneme güçlükleri; genellikle yanlış ve dengesiz çiğneme nedeniyle sindirim, hazımsızlık, mide problemleri ve omurlarda oluşacak değişikliklere bağlı duruş ve omurgada sağlık sorunları meydana gelebilir.

İmplant Tedavisinin Avantajları nelerdir?

Estetik

İmplant üstü protezler, görünüm olarak doğal dişlere benzeyecek şekilde tasarlanmaktadır. İmplantlar çene kemiklerini ve üzerine yapılan protezler de yüz hatlarını destekleyerek  estetik görünümün korunması ya da geri kazanılmasına yardımcı olur.

Doğal Dişlerin Korunması

Doğal ve sağlıklı dişlerde herhangi bir madde kaybına yol açmadan sadece eksik dişin yerine tedavi yapma imkanı sunar.

Kemik Yapısının Korunması

İmplantlar çiğneme kuvvetini çene kemiğine iletir ve kemik hacminin korunmasına yardımcı olur. Bölümlü protez veya geleneksel köprülerde çiğneme basıncı, çene kemiğine iletilemediği için zamanla kemiklerde erime ve yüzde çökmeler görülebilir. 

Tad Alma Duyusu

Çıkarılabilir tam protezlerle damak bölgesindeki ağız mukozasının üstü protezle kapalıdır, bu bireylerin tad alma duyusunu olumsuz olarak etkiler. İmplant destekli protezlerde, damak bölgesi açık olarak yapılabilir. Bu da bireylerin tad alma duyularını kuvvetlendirir.

Çiğneme Etkinliğinin Korunması

İmplant destekli protezler, çiğneme etkinliği ve dengesini arttırırken, hastanın postural duruşunu; hastanın beslenmesini, ağız florasını ve sindirimini olumlu yönde değiştirir.

Sabit Protez Kullanma Konforu

Arka bölgesinde diş eksikliği olan bireylere ağıza dengeli oturan, oynamayan, istemsiz çıkma riski olmayan, sabit  protezler yapılma imkanı sunar. İmplant ve implant üstü protezlerinizle doğal dişleriniz gibi konuşabilir ve yemek yiyebilirsiniz.

İmplant başarısını etkileyen faktörler nelerdir?

İmplant tedavi başarı oranını etkileyen faktörler şunlardır;

  • İmplantın biyomekanik özellikleri ve tasarımı
  • Hekimin uzmanlığı ve deneyimi
  • Bireylerin dokularındaki iyileşme potansiyeli
  • Yoğun sigara kullanımı
  • Sistemik sağlık durumunun iyi olması, kronik hastalığı olmaması
  • Kontrolsüz diabet, ankilozan spondilit, geçirilmiş radyoterapi ve kemoterapi gibi durumlar

İmplant Tedavisi Nasıl Değerlendirilir?

Kontrolsüz diyabet, ankilozan spondilit, bir sene içinde geçirilmiş kalp krizi veya kalp ameliyatı, geçirilmiş radyoterapi ve kemoterapi ,hamilelik gibi durumlarda implant uygulanması doğru değildir. Kontrol altındaki şeker hastaları, kalp hastaları, kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar, kemik erimesi olan hastalar doktorlarından yazılı izin ve görüş alınması halinde implant yaptırabilir.

İmplant Sonrası Bakım Nasıl Olmalıdır?

  • Operasyon sonrası cerrahi işlem bölgesinde şişlik olması normaldir. Bu şişliği minimuma indirmek için operasyonu takiben ilk gün buz kompresi uygulanmalıdır.
  • Buz kompresleri işlem bölgesine yanak üzerinden 5 dk tutup, 5 dk dinlendirerek uygulayabilir.
  • Operasyon sonrası ilk 2 gün kritiktir. Bu günlerde kanama riskini arttırabileceği için sıcak yiyecek içeceklerden uzak durulmalıdır.
  • Çalkama tükürme yapılmamalıdır. Ayrıca ilk iki gün sıcak duş almak önerilmemektedir.
  • Operasyondan sonraki hafta balık,makarna sertliğinde gıdalar tercih edilmeli, operasyon bölgesine fazla baskı yapılmamalıdır.
  • Operasyondan 1 gün sonra operasyon alanı fırçalanabilir (Hekiminizin aksi yönde bir yönlendirmesi yoksa).
  • Operasyondan sonra özellikle ilk günlerde sigara, alkol, asitli, baharatlı gıdalar, çay ve kahve önerilmemektedir.
  • Sigara iyileşmeyi bozarak, ameliyat bölgesinde enfeksiyona neden olabilmektedir.

İmplantlar Diş Çekimiyle Aynı Seansta Yerleştirilebilir Mi?

 İmplantlar, genellikle diş çekimiyle aynı seansta yerleştirilebilir. Böylece hasta ikincil operasyonlara ihtiyaç duymaz. Fakat aynı seansta bu iki işlemin birlikte yapılmasını engelleyebilecek durumlar olabilir. Bunlar; çekilecek dişte akut bir enfeksiyon varlığı, kökteki kistik lezyon varlığı, çekilecek dişin çok köklü olması olabilir. Ayrıca diş çekimiyle aynı seansta implant uygulamalarında kemik greftleri ile destekleme ihtiyacı duyabilir.

 İmplant Sonrası Aynı Seansta Dişler Takılabilir Mi?

İmplant tedavisinde ideal olan kemik ile implant arasında biyolojik bağın kurulmasını beklemektir. Fakat görsel açıdan dişsiz kalmanın mümkün olmadığı hastalarda risklerin kabul edilmesi halinde aynı seansta implantların üstüne dişler takılabilir. Bu prosedüre “İmmediate Early Loading” adı verilmektedir. Böylece hasta operasyondan sonra aynı seansta geçici dişleri ile evine gidebilir yaklaşık 2-3 haftalık süreçte daimi dişleri hazırlanıp takılır. Yine de unutulmamalıdır ki kemik ile henüz bağlantı kuramamış implant, çiğneme yükleri karşısında fazla dayanıklı olmayacaktır. Doğru planlama için uzman hekim muayenesi gerekmektedir.

İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer?

İmplant tedavisi; detaylı ağız içi ve radyolojik muayene sonrası ağız içine yerleştirilmesiyle başlar. İmplantlar sayıca çok bile olsa (hastanın sağlık durumu iyiyse) tek seansta yerleştirilebilir. Bu işlemden yaklaşık 7 gün sonra hastanın dikişleri alınır ve iyileşme kontrol edilir. Dişsiz kalan alanların iyileşmesi, hekim tarafından yeterli görülürse hemen 3 ay boyunca dişsizliği gidermek amacıyla geçici olarak kullanılacak geçici protezler için ölçü alınır. 1 hafta içinde hasta geçici protezleriyle hayatına kaldığı yerden devam eder. 3 aylık süreç implantın kemik ile biyolojik olarak bağlanması için gerekli olan süredir. Bu hastanın sağlık durumuna göre 2 ay olarakta belirlenebilir. 2-3 aylık bekleme süresi tamamlandıktan sonra yine radyolojik muayeneler yapılır. İmplant ve kemik ilişkisi uygunsa implant üstü protez prosüdürü başlar. Protezlerin yapımı yaklaşık 2 hafta sürer. 5-6 kez hekimle seans gerektirir.  Sonuç olarak implant ameliyatını takip eden 3-3,5 ayda hastanın tedavisi sonuçlanır. Bazı koşullarda hastalarda uygun kemik miktarı olmadığında, kemik tozu uygulamak gerektiğinde bu süreç uzayabilmektedir.

Diş Eti Hastalıkları Nelerdir? – Periodontoloji

Periodontitis, vücudun savunma elemanlarının mikrobiyal faktörlere karşı mücadeleleri sonucu oluşan; dişi destekleyen çene kemiği, kök yüzeyi, diş eti lifleri ve diş etinde yıkıma neden olarak diş kaybıyla sonuçlanabilen, iltihapsal kronik bir hastalıktır. Hastalığın klinik belirtileri; ağız kokusu, diş çevresinde yoğun plak oluşumu, diş etinde iltihaba bağlı oluşan renk, şekil, kıvam ve yüzey özelliği değişimi, kanama, periodontal cep oluşumu ve/veya diş eti çekilmeleri, dişlerde sallanma ve diş kaybıdır.

Periodontal hastalıklar (diş eti hastalıkları) birçok faktöre bağlıdır. Diş eti hastalıklarının en yaygın görülen sebebi dişlerin çevresinde yetersiz ağız bakımından kaynaklanan plak oluşumudur. Hastalık yapıcı mikroorganizmalardan zengin plak oluşumu diş eti hastalığını başlatan en önemli sebebtir. Periodontal hastalıkların kökeninde, ağız içi mikroorganizmaların hasar oluşturma mekanizmaları dışında, çevresel ve genetik risk faktörleri büyük önem taşımaktadır. Diabet, osteoporoz, HIV infeksiyonu, stres, sigara ve ilaç kullanımı gibi faktörler doku iyileşmesini değiştirip bağışıklık sistemini yönlendirerek periodontal hastalığa yatkınlık oluşmasına neden olmaktadır. Vücudun bağışıklık sisteminde oluşan bu değişimler periodontal hastalığın ilerleyişini, diş eti iltihabının şiddetini, kemik ve diş eti dokusunun yapım/yıkım dengesini değiştirebilir.

Periodontal hastalıkların genetik kökeni diabet, kardiovasküler hastalıklar, romatoid artrit hastalıkları gibi çoklu gen etkileşimlerine bağlı karmaşık bir genetik altyapıya dayanmaktadır. Bireylerin genetik yapıları ve özellikleri, bireylerin hastalığa yatkınlık ya da dayanıklılık derecesini belirleyerek hastalığın şiddeti ve ilerleyişinin bireyler arasında farklılık göstermesine neden olur. Yani bireylerde bulunan farklı genetik kodlar, hastalığa yatkınlığı etkileyebilmekte ve bireyler aynı şartlardan farklı şekilde etkilenmektedir. Periodontal hastalıkların genetik kökeninde, tek başına zayıf etki gösteren genetik kodlar sigara, stres gibi diğer faktörlerle etkileşime girerek hastalığın başlamasına, şiddetlenmesine ve ilerlemesine neden olabilirler.

Karmaşık bir altyapıya sahip diş eti hastalığının başlamasını ve ilerlemesini önlemek için günde 2 kez doğru teknikle diş fırçalama ve günde 1 kez diş ipi kullanımı ile yeterli bir ağız bakımı yapılması; düzenli hekim kontrolüne gidilmesi; hekiminiz tarafından belirlenen aralıklarda düzenli diş taşı temizliği yapılması; ağız kokusu, diş eti kanaması, diş etlerinde kanama, kızarıklık, şişlik gibi belirtilerin fark edilmesi durumunda hemen hekiminize başvurmanız önerilmektedir.

Diş Estetiği Nedir? Diş Estetiği Uygulamaları Neler?

Diş estetiği, dişlerin ve diş etlerinin estetik açıdan yeniden düzenlenmesidir. Diş estetiği fiyatları 2021 yılında muayene esnasında belirlenmektedir.

Diş estetiği; dişlerin genel durumu, ağız şekli, yüz yapısı ve diş etlerinin bakımı gibi birçok detaylı analizi kapsamaktadır. Estetik diş hekimlerince gerçekleştirilen diş estetiği, diş hekimliği bilgisinin yanı sıra estetik deneyim ve estetik bilgisini de kapsamaktadır.

Diş estetiği uygulamaları, işlemlerin sonunda yüz şekli ve oranı da hesaplanarak, tamamen kişiye özgü veriler ışığında optimize edilen bir tedaviyi hedeflemektedir. İşlemin gerçekleştirileceği bölgeler fotoğraflanarak sorunlar tespit edilir ve estetik gelişim adına nelerin yapılacağı hasta ve hekim arasında gerçekleşen görüşmenin ardından belirlenir.

Diş Estetiği Nedir?

Diş estetiği tedavileri; estetik ve ideal bir gülüş hattının elde edilebilmesi adına gerçekleştirilen tedaviler arasında, diş üzerinde yapılan işlemlerin tümü olarak adlandırılmaktadır. Kötü bir diş dizilimi ve istenilen estetik gülüşe sahip olunmaması, insanların sosyal hayatlarına olumsuz olarak etki etmektedir. Bu nedenle diş estetiği son dönemlerde çok sık tercih edilmektedir. Gülüş ve dişlerin tasarımı konusunda önem taşıyan;

  • Diş boyutu
  • Dişlerin rengi
  • Diş eti çizgisi
  • Dişlerin dizili
  • Dudağın hizası
  • Dişlerin şekli
  • Diş eti ve diş uyumu, diş estetiğinin konuları arasındadır.

Diş estetiğinde; en mükemmeli yakalamak adına yüze dair oransal değerlendirme, kişinin beklentisi ve ağız bileşenleri birlikte işlenmektedir. Hem mikro hem de makro anlamda gerçekleştirilecek estetik analizler ışığında, elde edilecek netice henüz işleme geçilmeden önce yaklaşık olarak tespit edilebilmektedir.

Diş estetiği için kullanılan uygulamalar tek bir diş için gerçekleştirilebildiği gibi birden çok dişe de gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle diş hekimlerine muayene olarak, arzu ettiğiniz gülüşe sahip olabilmek adına hangi prosedürlerin uygulanması gerektiğini öğrenmeniz gerekir.

Diş Eti Estetiği

Diş eti estetiği; estetik diş hekimliğinin kapsamına giren ve estetik açıdan gülüş tasarımını ele alan tedavilerdir. Kişiye özel ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi adına detaylı muayene ve analiz yapılması gerekmektedir. Diş eti estetiğinde kullanılan tedavi türleri ise şöyledir;

Gingivektomi

Kesici dişlerin üzerinde bulunan diş etlerinin, belirgin olarak istenilenden çok görünmesi halinde, bu durumu ortadan kaldırmak adına uygulanan tedavi türlerinden biridir. Bu tedavi türü, kısa olan dişler üzerinde, dişlerin olduğundan çok daha kısa görünmesine sebep olan diş etlerinin alınmasını ve diş etlerindeki simetri sorunlarının giderilmesini sağlamaktadır.   

Yaprak Porselen (Porselen Lamine)

Ön tarafta bulunan kesici dişlerin yeteri kadar görünmemesi; çapraşıklık, kırıklar, renk bozuklukları karşısında dişlere minimal aşındırmalar uygulanarak yaprak porselen işlemi uygulanır. Burada kalıcı olan diş köküdür. Yaprak porselen uygulaması sayesinde kesici dişlerin eski belirginlikleri geri kazandırılır.

Diş Beyazlatma (Bleaching)

Bazı nedenler diş renginde istenmeyen farklılıkların oluşmasına neden olabilir. Antibiyotik kullanımı, kahve, çay, sigara ve genetik yatkınlık dişlerin sararmasına ya da dişlerin üzerinde lekeler oluşmasına neden olur. Bu lekeler fırçalama ile giderilemez. Bleaching ile dişlerde istenilen beyazlık tek seansta elde edilebilmektedir.

Bonding (Kompozit Lamine)

Farklı sebeplerden ötürü dişlerin arasında boşluklar oluşabilmektedir. Kompozit lamine uygulaması ile söz konusu olan boşluklar kısa sürede giderilirken diş estetiği de sağlanmış olur.

Zirkonyum Kaplama

Zirkonyum kaplama, kaplama yapılmasına karar verilen dişlerde uygulanabilecek estetik bir yöntemdir. Ayrıca tam seramik kaplamalar da kullanılabilmektedir. İkisinin de farklı kullanım alanları ve avantajları bulunmaktadır. Farklı nedenlerden dolayı, diş eksikliği oluşumlarında köprü olarak kolaylıkla uygulanabilirler.

Ortodontik Tedavi

Dişlerde görülen ciddi çapraşıkların giderilmesinde, çene ilişkisi sorunlarında, ortodontik tedavi önerilmektedir. Dişlere takılan tel, sorunların giderilmesini sağlamaktadır. Yeni nesil tedavilerden olan şeffaf plak tedavisi de çapraşıklıklar için çözüm olabilmektedir.

Estetik Diş Dolgusu

Estetik diş dolgusu, daha pırıltılı ve daha parlak bir görünüm elde edilmesi amacı ile kullanılmaktadır. Diş yapısı kontrol edilerek hem ön hem de arka dişlerde rahatlıkla yapılabilmektedir. Estetik diş dolguları, dişlerin rengine oldukça yakın kompozit dolgulardır.

Estetik Diş Dolgusu Fiyatları 2022

Estetik diş dolgusu fiyatları 2022, her sene olduğu gibi, TDH Birliği tarafından yayınlanan rehber tarife baz alınarak belirlenmektedir. Ancak fiyatlar dolgu yapılacak dişin yapısı, kullanılacak diş dolgu malzemesi, işlem yapılacak diş sayısı ve dolgu sırasında gereksinim duyulabilecek farklı tedaviler nedeniyle değişim göstermektedir.

Estetik diş dolgu fiyatlarını etkileyen diğer faktörler ise; hekimlerin işçilik ücretleri, işlemin özel klinik, özel diş hastanesi ya da devlet diş hastanesi gibi farklı ortamlarda yapılmasıdır. Detaylı bilgi almak için diş hekiminize muayene olmanız gerekir.

Ön Diş Estetik Dolgusu Ne Kadar Dayanır?

Ön diş estetik dolgusunun dayanıklılık süresi, birçok faktöre göre farklılık göstermektedir. Bunların başında dolgu için kullanılan malzemenin kalitelisini ve işinde uzman bir diş hekimini tercih etmek gelmektedir. Malzemelerin kalitesiz olması durumunda dayanıklılık süresi oldukça azalmaktadır. Ayrıca, diş hekimi tarafından dolguda bırakılacak minik bir çıkıntı bile dolgunun kısa sürede düşmesine neden olur. Bunların haricinde beslenme alışkanlıklarınızı düzenlemenin yanı sıra ağız ve diş sağlığınızı korumak adına bakım ve muayenelerinizi düzenli olarak yapmanız halinde ön diş dolgularını çok uzun süre kullanabilirsiniz.

Ön diş estetik dolgusundan sonra dişlerin işlevselliği, gerçek dişlerde olduğu seviyeye taşınmaktadır. Ancak ön diş estetik dolgularının dayanıklılık süreleri belirtmiş olduğumuz kriterlerin yanı sıra, diş üzerindeki yerine ve büyüklüğüne de bağlı olarak değişmektedir.  Bu süre en az 5 yıl, en fazla 7 ile 10 yıl arasıdır. Ancak, tüm şartların uygun olması halinde ön diş estetik dolgusu 10 yıldan da çok dayanabilmektedir.

Pembe Diş Estetiği

Pembe diş estetiği, diş etlerini ele alan bir işlemdir. Estetik bir gülüş yalnızca düzgün ve beyaz dişler ile sağlanamamakta ayrıca dişlerle uyumlu diş etinin olması da gerekmektedir. Diş etlerinde gerçekleştirilen estetik uygulamalar ise pembe estetik olarak adlandırılmaktadır. Diş estetiğini tamamlamak için gerekli kriterler arasında diş etinin dişle seviyesi, rengi ve sağlıklı olması gibi faktörler yer almaktadır. Diş etinin sağlıklı olarak tanımlanabilmesi için açık pembe renkli olması gerekmektedir. Diş hekimlerinin estetik alanda uyguladıkları tedavilerde, hedefleri estetik ve kusursuz bir gülümsemenin elde edilebilmesidir. Hedeflenen kusursuz gülümseme adına ise diş estetiği büyük önem taşır.